DANIŞTAY KARARI BASIN AÇIKLAMASI

Hukukçu Kadınlar Derneği olarak, Danıştay 8. Daire’nin avukatlara dair alınmış olan başörtüsü kararının uygulanmamasına dair yapmış olduğumuz basın açıklaması.

Hukukçu Kadınlar Derneği, Danıştay'ın verdiği bu karara ilişkin görüşlerini basın açıklaması ile ifade etti.

 

BASIN AÇIKLAMASI

 

Kamuoyunun malumu olduğu üzere Danıştay 8. Dairesi tarafından avukatların “başörtülü” olarak görevlerini icra etmelerine engel teşkil edecek şekilde uygulanan Türkiye Barolar Birliği Avukatlık Yönetmeliği’nin 13. Maddesi ile TBB Meslek Kurallarının 20. Maddesinin yürürlüğü durdurulmuştur.

Kişinin doğuştan itibaren sıkı sıkıya bağlı olduğu hakları kapsayan tabii hukukun ve anayasanın öngördüğü biçimde “başı açık/ başı kapalı” ayrımına son verilerek ülkemiz bu hukuksuz uygulamadan kurtarılmışken İstanbul Anadolu Adliyesi 14. Sulh Hukuk Mahkemesi’nde talihsiz ve hukuken vahim bir olay yaşanmıştır.

Bahse konu mahkemedeki duruşmasına, hukuken kısıtlanmasının asla mümkün olmadığıen tabii hakkı olan başörtüsü ve cüppesi ile giren meslektaşımızı hâkim tehdit etmiş ve yasa yapıcının yetkisi ileyargı kararlarını tanımadığını beyan etmiştir. Meslektaşımıza başörtülü görev yapmasının ilerde Anayasal suç nitelemesi ile soruşturma konusu yapılabileceğini ifade ederek tehdit eden hâkimin bu tutumunu kabul edilemez buluyor ve kınıyoruz. Ülkemizin adaletinin teslim edildiği hâkimlerimizin zihniyetinin yasakçı olması bir yana hukuktan, normlar hiyerarşisinden ve ceza hukuku ilkelerinden bihaber gibi davranması kamuoyunun ve bizlerin adalete olan inancını yaralamıştır.

Zira Normlar hiyerarşisinde anayasa, milletlerarası anlaşmalar, kanun, tüzük, yönetmelik sonrasında ise bu mevzuatın uygulanmasından doğmuş içtihat şeklinde bir sıralama mevcuttur.Ayrıca başörtüsü kullanmanın ileride anayasal suç nitelemesi ile soruşturma konusu yapılması da mümkün değildir. Kanunsuz suç olmayacağı ve kanunların geriye yürümeyeceği hususları da en temel ceza hukuku ilkelerindendir.

Hâkimin duruşma tutanağında atıf yaptığı gibi ne AİHS’te ne AİHM kararlarında ne de mevzuatımızda başörtülü görev yapmak ile ilgili bir yasak vardır.Avukatların kılık kıyafetine müdahale hâkimlerin görev ve yetkileri arasında değildir.Temel hak ve özgürlükler hiçbir şekilde sınırlanamaz. Özgürlükler esas yasaklar istisnadır.

Talebimiz ve beklentimiz; hukuken utanç vesikası olan tutanağın ivedilikle tashih edilmesi ve gerek Adalet Bakanlığımız gerekse HSYK tarafından yaşanan talihsiz olayla ilgili denetim mekanizmalarının çalıştırılmasıdır. Benzer zihniyetteki hâkimlerimizin “söz konusu ideolojimse hukuk filan dinlemem” anlayışından beri şekilde tarafsız olarak görevlerini icra etmelerini,fildişi kulelerinden inerek adaleti tesis etmeye çalıştıkları halkın değerlerine yabancılaşmamalarını ve hukukun üstünlüğü ilkesine uygun davranmalarını bekliyoruz.