NEFRET SÖYLEMİ ÜZERİNDEN İSLAM DİNİNE VE DİYANET İŞLERİ BAŞKANI ALİ ERBAŞ’A YAPILAN SALDIRIYI KINIYORUZ

 

Kamuoyunun dikkatine!

 

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş'ın Hacı Bayram Veli Camiinde temsili Cuma hutbesindeki ifadelerinden dolayı bazı Barolar ve İnsan Hakları Derneği tarafından Sn. Ali Erbaş üzerinden İslam dininin emir ve yasaklarına yönelik başlatılan kampanyayı şiddetle kınıyoruz. Bahse konu kuruluşlar kamuoyuna yönelik basın açıklamalarında “sesi çağlar öncesinden gelen vb.” ağır ifadeler kullanmak suretiyle İslam dininin tüm insanlığa asırlar boyunca hitap eden/edecek olan ve insanlığın ebedi kurtuluşunun reçetesi olan Kur’an-ı Kerim hükümlerini hedef alarak dini değerleri alenen aşağılama suçunu islemişlerdir. Türk Ceza Kanunu’nun ilgili hükümleri gereğince savcılarımızın bunu suç duyurusu kabul ederek harekete geçmelerini bekliyoruz.

Türkiye, nüfusunun tamamına yakını Müslüman olan ve vatandaşlarının dinin emir ve yasakları hususunda yüksek hassasiyeti olan, sosyal hayatin içerisinde farklı din ve anlayıştan topluluklara hoşgörüyle muamele edildiği bir toplumdur. Ancak azınlık kabilinden bir grubun farklı yaşam tercihlerini topluma ve Türkiye’de İslam dinini temsil makamındaki Diyanet İşleri Başkanlığına ve kurumu temsil eden Başkana dayatmak suretiyle nefret sucu islediğini iddia etmesi en hafifinden aymazlık; hukuk önünde de suçtur.

Allah’ın kitabı Kur’an-ı Kerim’de zina, eşcinsellik vb. her türlü sapkınlık haram kılınmıştır. Diyanet İşleri Başkanı da görevi gereği Türkiye’deki Müslüman halka dinin emir ve yasaklarını anlatmıştır. Anayasa ve ilgili kuruluş Kanunu gereğince kendisine verilen görevi ifa eden Sn. Başkana yönelik baskı, yıldırma ve nefret söylemi iddialarıyla etiketleme yapmak; Sn. Başkan üzerinden İslam dinine yönelik nefret suçu işlemektir.

Dünyanın/Türkiye’nin içinden geçtiği su zor günlerde toplumda oluşan birliktelik ruhunu bertaraf etmek, ülkemizin ahlaki dinamikleriyle bağdaşmayan yaşama biçimlerini hayata geçirmek ve kamuoyunda daha fazla görünür kılmak için Ramazan ayında yapılan bu tahrik ve kışkırtmanın zihinlerde ve kamuoyundaki karşılığı kınama ve yok saymadır.

Bu vesileyle Hukukçu Kadınlar Derneği olarak her türlü sapkın ve gayri ahlaki tutum, davranış ve yaşam biçimine gerekçe kılınan Türkiye’nin taraf olduğu hukuk metinlerinin yeniden gözden geçirilerek, Türkiye toplumumun milli manevi değerlerine uygun, bu topraklara özgü hukuk metinleri oluşturulmasının aciliyeti ve önemini Adalet Bakanlığı ve TBMM başta olmak üzere tüm devlet yetkililerine hatırlatmak isteriz.

İslam dininin emir ve yasaklarını, dinin hükümlerini anlatma görevini ifa eden Diyanet İşleri Başkanımızın yanında olduğumuzu, Sn. Başkan üzerinden İslam dinine yönelik her türlü saldırıya karşı hukuk düzleminde mücadele edeceğimizi kamuoyuna saygılarımızla arz ederiz.

 

HUKUKÇU KADINLAR DERNEĞİ

27.04.2020