İnsan Hakları Günü Basın Bildirisi

 

İNSAN HAKLARI GÜNÜ BASIN BİLDİRİSİ

 

İnsanın sadece insan olma vasfından kaynaklanan, kişiliğini ve değerini korumayı ve geliştirmeyi amaçlayan evrensel ilkelerin ve kuralların tümüne insan hakları denmektedir. Bu ilke ve kurallar bütününü sağlamak üzere 10 Aralık 1948 yılında devletler bir araya gelmiş ve hazırlanan bildiri, 8 ülkenin dışında diğer devletlerce kabul edilmiştir.

Bu bildiriyle, yalnızca demokratik anayasalarla tanınan temel medeni ve siyasi haklar değil, ekonomik, toplumsal, kültürel haklar da genel tanımlarla belirli hale gelmiştir. Sosyal güvenlik, çalışma, eğitim, toplumun kültürel yaşamına katılma haklarıyla bilimsel ilerlemenin ürünlerinden yararlanma hakkı ise, bildiriyle getirilen yeniliklerdendir.

İnsan Hakları Evrensel Bildirisi’nin kabul edildiği 10 Aralık günü “Dünya İnsan Hakları” günü olarak kutlanmakta, insan haklarının önemi dünya genelinde anlatılmaktadır. İnsan Hakları Evrensel Bildirisi’ni ilk imzalayan ülkeler arasında yer alan ülkemiz, bildiride yer alan maddelerin hemen hepsini de Anayasa ile güvence altına almıştır. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın ikinci maddesine göre, Türkiye Cumhuriyeti, insan haklarına saygılı, demokratik, laik, sosyal bir hukuk devletidir. Bu özelliklerin, Türkiye Cumhuriyeti'nin değiştirilemeyecek nitelikleri arasında sayılması ve Anayasa ile güvence altına alınması, insan hakları kavramının ülkemizde taşıdığı önem ve önceliği ifade etmektedir.

İnsan hakları insanlık tarihi kadar eski ve kadim bir gelenekten beslenmiş ve bu günkü şeklini almıştır. Ancak varoluşundan bu yana insanlığın biriktirdiği acı tecrübeleri ve son olarak II. Dünya Savaşı neticesinde yaşanan dramların tekrarını önleme gayesi ile kabul edilen çeşitli anlaşmalar çerçevesinde çizilen bu hakların ihlalinde, adaletin sağlanmadığı ve tarafsız olunmadığı acı bir gerçektir. Yani neyin insan hakkı olup olmadığına güçlünün karar verdiği bir garabet mevcuttur.

Süper güçler ve bu güçlü devletleri idare eden uluslararası şirketler ile önemli güç odakları haline gelmiş lobiler bizlerin ne kadar özgür olabileceğimizin kararını vermektedirler.

Bildirinin 30. maddesinde “Bu Bildiri'nin hiçbir unsuru, içinde açıklanan hak ve özgürlüklerin bir devlet, topluluk ya da bireyce ortadan kaldırılmasını amaçlayan bir etkinlik ya da girişime hak verir biçimde yorumlanamaz.” hükmü yer almaktadır. Açıkça yer alan bu hükme rağmen insan hakkı ihlalleri dünyanın her yerinde göz göre göre işlenmektedir.

Daha dün diyebileceğimiz bir zaman diliminde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, önüne gelen davalarda başörtüsü örtmenin din ve vicdan özgürlüğü kapsamında bir hak sayılmadığını söyleyerek, bu yasağın uygulanabilirliğini devletin tercihine bırakılabilmiş ve böylelikle yıllarca dini inancı gereği örtünen insanlardan en temel haklarından olan eğitim hakları çalınabilmiştir.

Ayrıca, her türlü insan hakkı ihlalinin işlendiği dünyamızda, Vladimir Prison, Camp 1391 ve Ebu Gureyb gibi cezaevlerinde hala insan haklarıyla bağdaşmayacak uygulamalar söz konusudur. Bu ve bunun gibi saymakla bitmeyecek birçok ihlal mevcuttur. Bu gibi ihlaller bu bildiriye ve daha sonra yapılan sözleşmelere karşın sürdürülemez. Aslında sorun, insan hakları kavramının seküler anlayış tarafından şekillendirilmesi kaynaklıdır. Bu seküler anlayışın kendisinden önce var olan ve insanı esas alan kadim geleneği göz ardı ederek insanlığa hak ve adalet dağıtamayacağına dikkat çekmek istiyoruz.

Sözleşme ve bildirilerde yer alan hakların ihlalleri halinde tarafgir olmayacak sistemler ile denetimler gerçekleştirilmeli ve yaptırım gücü tekrar yapılandırılmalıdır.

İnsanlık vicdanına, aklıselime ve ahlaki ilkelere dayanan, tarafsız, adaletli ve adaleti tesis edebilecek bir yapının oluşması ve insana verilen değerin hakiki karşılığını bulması dileğimizdir.

Zulmedenler güçlerini bizlerin sessizliğinden almaktadırlar. Hakların ve özgürlüklerin insanca karşılık bulduğu bir dünya bizim emeğimiz ve gayretimizle oluşacaktır. Daha güzel ve insan hakları ihlalleriyle dolu olmayan günlere bir an evvel kavuşmak ümidiyle İnsan Hakları Gününüz kutlu olsun.

 

HUKUKÇU KADINLAR PLATFORMU

10.12.2014