25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Basın Bildirisi

 

BASIN BİLDİRİSİ

 

Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de kadına yönelen baskı, eşitsizlik, hak ihlalleri günden güne artmakta; özellikle yakını erkekler tarafından kadının yaşam hakkına vücut bütünlüğüne, kimliğine ve emeğine kast eden “şiddet vakıalarında” artış gözlenmektedir.

Geniş bir çerçevede bakıldığında şiddet sorunu kadınla birlikte aileyi, çocuğu, engelli ve yaşlıları da içine alan bir insanlık sorunudur. Hak ve adalet yerine gücü esas alan her ilişki biçimi kaçınılmaz olarak şiddete varan sonuçlar doğurmaktadır.

Son yıllarda gelinen noktada, aile içi şiddeti ve genel olarak kadın ve çocuklara yönelik şiddeti önlemek için ulusal ve uluslararası hukuk normları ile çeşitli kanuni düzenlemeler hayata geçirilmiş olmakla birlikte; uygulama etkinliğinde sorun olduğu açıktır.

Hukukçu Kadınlar olarak bizler, şiddetin temel sebeplerinden birisinin insanlık vasfının özünü oluşturan merhamet ve vicdan duygularındaki zedelenme olduğu kanaatindeyiz. Şiddeti önlemek ve ortadan kaldırmak için kanuni düzenlemelerle caydırıcı tedbirler getirilse de şiddetin bireysel zemini ile birlikte sosyo kültürel arka planı da yeterince anlaşılmadan sorunun kaynağına inilemeyeceğine inanıyoruz.

İnancımızda, kadim değerlerimizde ve kültürel kodlarımızda var olan, ancak son dönemde amacı anlaşılamayan bir şekilde içi boşaltılan “aile” kavramına vurgu yapıyoruz. Yaşanabilir bir dünya için kadının etkinlik alanının güçlendirilmesi, eğitim, istihdam, sağlık, siyaset, hukuk ve benzeri alanlarda fırsat olanaklarından eşit düzeyde yararlanması Anayasa ve kanunlarla güvence altına alınan temel insan haklarındandır. Ancak kadınların bu haklarını kullanırken “fıtri” özelliklerini ve ailenin yuva olma niteliğini yıpratmayacak şekilde hareket etmesini “değerlerin” korunmasını da önemsiyoruz.

Aileyi korumak onu oluşturan her bir bireye değer vermekle ve bu bireylerin haklarını korumakla olabilir. Kadını güçlendirmeye yönelik politikaların yanı sıra, erkeğin de ihmal edilmesi veya dışlanması halinde toplumsal yaraların daha da derinleşeceğini görüyoruz.

Erkeğiyle, kadınıyla, yaşlısıyla, genciyle her türlü şiddeti, özelde kadına yönelik şiddet ve benzeri insan onurunu zedeleyen her türlü haksızlığı reddediyoruz.

25 Kasım “Kadına Yönelik Şiddetin Ortadan Kaldırılması İçin Uluslararası Mücadele Günü” vesilesiyle Hukukçu Kadınlar Derneği olarak hukuki, ekonomik, sosyal, politik, kültürel düzenlemelerin adil şekilde uygulanması ve zihniyet değişiminin gerçekleştirilmesi için her tür çabayı göstermeye devam edeceğimizi beyan ediyoruz.

Saygılarımızla kamuoyuna arz ederiz.


HUKUKÇU KADINLAR DERNEĞİ

25.11.2019