Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Basın Açıklaması
İnsanlık tarihinde güçlünün zayıf olana tahakkümü tüm din ve inanışlarda zulüm ve adaletsizlik olarak nitelendirilmiştir. Bundan dolayı savaşlarda dahi kadın ve çocuklara dokunulmaması savaş hukukunun bir parçasıdır.
Şiddet, fiziksel olarak güçlü olanın zayıf gördüğünde fiziksel ve psikolojik olarak açtığı yaradır. Her yıl binlerce kadın çeşitli şekillerde şiddete uğruyor. Kadına yönelik şiddet kimi zaman eşinden, kimi zaman ailesinden, kimi zamanda ait olduğu grup üyelerinden gelebiliyor. Bu şiddet yaralanma, öldürme, eğitim ve çalışma hakkından yoksun bırakma ve sosyal ve siyasal yaşama katılımın engellenmesi biçimde gerçekleşiyor. Şiddet kadın-erkek çatışmasının doğal bir tezahürü değildir. Bu tabloyu görmezden gelmek ve iki cinsiyetin çatışmasına indirgemek çözümden çok sorun doğuruyor. Zira, kadınlar sadece eşlerinden değil, toplumdaki otorite figürlerinden de şiddet görüyor.
Şiddet, toplumsal bir çürümeyi beraberinde getirir. Aile kurumunu zayıflatır. Anne ve çocuğun ruh sağlığını bozar, hayatın dengesini alt üst eder. Çaresizlik duygusu ve aşağılanma ile kurbanını hayatın silik bir nesnesi haline getirir.
Şiddete karşı mücadele etmek aslında özü itibari ile sağlıklı bir toplum oluşturmak için çabalamaktır. Kadın; öncelikle bir ferdtir. Diğer tüm sıfatları daha sonra gelir. Bir ferd olarak şiddetin her türlüsüne karşı korunmalıdır. Şiddete uğrayan kadının sivil toplum kuruluşları ve devlet tarafından desteklenmesi, toplum tarafından korunması gerekmektedir.
Çözüm adaletli ve merhametli olmaktır. Hakkı ihdas etmektir. Kadının ferd olarak eğitim, çalışma ve sosyal yaşama katılma haklarının Kanun yoluyla korunması esastır. Fiziksel ve psikolojik şiddetin caydırıcılığı için bu gereklidir. Çözüm diğergâm olmaktır. Çözüm güçlü olmanın zayıfı ezmekten geçmediğini hayatın her alanında ilkesel bir yaklaşım olarak benimsemektir.
Bilindiği gibi adalet hakkı gözetmektir. Zayıfın hakkını bize emredildiği gibi korumaya devam edeceğimizi beyan ediyor ve bildiriyoruz.
Kamuoyuna saygılarımızla arz ederiz.
HUKUKÇU KADINLAR DERNEĞİ
25.11.2018